Bir zamanlar, büyük bir ormanın içinde çok tatlı ve sevimli hayvanlar yaşardı. Bu hayvanlar çok arkadaşlardı ve her gün birlikte eğlenirlerdi. Minik tavşan Tino, rengarenk çiçekler ve yapraklar arasında zıp zıp zıplar, hop hop hop yaparken mutlu olurdu. Tino’nun yanına bal peteği gibi yuvarlak, yumuşacık bir sincap gelirdi. Onlar çok iyi arkadaşlardı ve her zaman birlikte paylaşır, gülümserlerdi.

Bir gün, minik flamingo Fifi, güzel mavi gölette yüzmeye başladı. ‘Vız vız’ diye uçan arı ve ‘fış fış’ suyun içinde sıçrayan balıklar, masalları daha neşeli hale getirirdi. Fifi suyun üzerinde uzanırken, kıvrak kıvrak ‘şıp şıp’ sesleri duyuldu. O an, herkes yeni şeyler öğrenir ve büyür.

Bir sabah, Pelin adında küçük bir kirpi uyandı ve büyük büyük gözleriyle gökyüzüne baktı. Gökyüzü mavi ve bulutlar pamuk gibi yumuşacıktı. Pelin, ‘bir şekil hayal et’ dedi kendi kendine. Beş parmağıyla gökyüzüne dokundu ve ‘tık tık tık’ diye küçük küçük şapşaplar çıkardı. Sonra arkadaşlarıyla paylaştı ve hep birlikte sayılar öğrendiler. Bir, iki, üç… Her sayı yeni bir arkadaşlık demekti.

Ormandaki en iyi arkadaşlar, şakacı ve neşeli bir tilki olan Tiko’daydı. Tiko, bir gün minik arkadaşlarına bir şarkı söylemek istedi. ‘Hop hop hop’ diye zıplarken, ‘pof pof pof’ diye burununu burkuldu ve sonra gülmeye başladı. Tiko, paylaşmanın ve sabretmenin güzelliklerini gösterdi. Herkes ona hayran kaldı ve daha çok güldüler.

Günün sonunda, sevimli hayvanlar kucaklaşıp, en sevdiği uyku şarkısını söylemeye başladılar. ‘Ninni ninni, uslu uslu uyku’ diye sakinleştirici şarkıyı söylerken, renkli hayaller onları sardı. Renkli ve mutlu bir masal bitti, hepsi tatlı uykuya daldı.

Sevgili küçük dostlar, doğanın ve arkadaşlığın güzelliklerini keşfetmek çok güzel. Paylaşmak, sabretmek ve sevgiyle bağ kurmak en değerli hazinelerimizdir. Uyku zamanınızda da hayallerinizde renkli ve neşeli arkadaşlarınız olsun. İyi uykular, tatlı rüyalar ve güzel uyanmalar diliyoruz!