Bir zamanlar çok renkli, çok tatlı bir bahçe vardı. Bu bahçe, Güzel adıyla anılan minik bir kirpi, Pırıltı adında parlayan bir kelebek, Mırmır adında sakin bir kedi ve Sıçrak adında sevimli bir sincapla doluydu. Hepsi arkadaş, hepsi çok mutlu ve çok sevgi doluydu. Bir sabah, çocuklar gibi, kuşlar da şakıyordu: “tık tık tık, hop hop hop!” Güzel, baharın enerjisiyle uyanmıştı.

Güzel kirpi biraz utangaçtı. Ama o, bahçedeki en güzel **kırmızı** yaprakları toplamayı çok severdi. Pırıltı ise, parlayan renkleriyle bahçede uçarken, “vız vız! Çok güzel, çok parlak!” diyordu. Mırmır, yumuşacık tüyleriyle güneşin altında uzanıp “mışıl mışıl” uyumayı, **sayılar** ve **şekiller** hakkında düşünmeyi çok sevdi. Sıçrak ise, hep “fış fış!” diyerek gizli yerlere koşturur, **doğayı** keşfederdi.

Bir gün, bahçedeki bütün hayvanlar büyük bir **paylaşma** oyunu oynamaya karar verdi. Bütün arkadaşlar, **sınıf** gibi, birbirlerine **sepet**le meyve getirdi. Güzel kirpi, büyük **kırmızı** elma almıştı. Pırıltı da, **mavi** küçük çiçekler verdi. Mırmır, **sarı** ve **turuncu** meyveleri toplamıştı. Sıçrak ise, **yeşil** yapraklar ve toprakla oynamayı çok sevdi, ona güzel bir hediye oldu.

Oyunun en güzel yanı, **paylaşmak** ve **yardımlaşmak**tı. Hepsi birbirine yardım ederek büyük bir **dostluk** kurdu. Bu sayede bahçe, **renkli** ve **neşeli** bir yer oldu. “Hop hop hop!” diye zıp zıp zıplanırken, hepsi **şıp** şıp** koşturdular, en çok da sırayla paylaşmanın **mutluluğunu** yaşadılar.

Akşam olunca, gökyüzü **mavi** ve **mor** yapraklar gibi güzel olmuştu. Hayvanlar, biraz yorgun ama çok mutlu, **süper** bir gün geçirmişti. Sıcak bir sesle Sıçrak dedi ki, “Bütün **şekiller** ve **renkler** gibi, biz de **birlikte** çok güzeliz.” Pırıltı uçarken, “brrr brrr!” diye **güldü**. Güzel kirpi, “elini tutan arkadaşın olması en güzel şey,” dedi.

Ve sonra, hepsi büyük bir **ninni** gibi, yumuşak **şıp şıp** seslerle, **uykuya dalmadan** önce, sevimli bir şarkı söylüyorlardı: “Tatlı hayaller, gökyüzü gibi açık, arkadaşlık ve sevgiyle **dolu** olan bu **dünyada**, mutlu uyusun çocuklar. **Tık tık tık**, uyku zamanı geldi, her biri tatlı rüyalara **yüz**sün.”

İşte böyle, bu **eğitici masal**, bizim **çocuk masalları** dünyamızda **dostluğu**, **paylaşmayı** ve **doğayı** sevmenin ne kadar değerli olduğunu anlatır. Unutmayın, sevgi ile büyümek, dünyayı **renklendirmek** gibidir — her zaman **gülümseyin**, her zaman **paylaşın**. Güle güle, tatlı çocuklar! Mutlu uykular, güzel rüyalar…