Sevimli Tavşan Tiku, minik ayaklarıyla ormanın içini hop hop hop zıp zıp zıp zıplıyordu. Tiku’nun kulağında mışıl mışıl uyuyan rüzgâr fısıldar: “Tık tık tık, şıp şıp şıp!” Ormanın ortasında, büyük bir göl vardı. Gölün kenarında, nar tanningi renginde tüyleriyle Tatlıkuş, suyun üzerinde yüzerken: “Fış fış!” dedi. Tatlıkuş, arkadaşlarına yardım etmeyi çok severdi. Bugün de yeni gelen kuzucuk Denizi, hızla koşan küçük fare Mimi ve minik kaplumbağa Kapi’yi ağırlıyordu.
Kuzucuk Denizi, tatlı tatlı gülümseyerek: “Hadi birlikte doğayı keşfedelim, arkadaşlar!” dedi. Mimi şap şap şap şap botunu sallarken, Kapi yavaş yavaş şıp şıp şıp kıpırdanıyordu. Hepsi birlikte ormanın içindeki renkli çiçekleri, şekilli taşları ve tatlı meyveleri incelediler. Her biri samimi ve sevgi dolu, paylaşmanın güzelliğini öğreniyorlardı.
Renkli yapraklar rüzgârla uçuşurken, Tiku havada hop hop hop öterek: “Sakın bırakmayın! Birlikte çok güçlüyüz!” diyordu. Kuşlar şakıyarak ve balıklar şıp şıp şıp suya dalış yaparken, herkes gülüyordu. Birlikte el ele tutuşup, ormanın en güzel şarkısını söylüyorlardı. Bu şarkı, sabretmenin ve arkadaşlık kurmanın ne kadar önemli olduğunu anlatıyordu.
Güneş parlarken, kocaman ağaçların altında gölgede oturdular ve küçük arkadaşlar, hep birlikte büyük bir keklik yaptı. Tatlı kuşlar, dillerinde şarkılar, minik ayaklar hafifçe sıçrıyor, burnumuzda güzel kokular var diyordu. Tiku, “Sahip olduğumuz her şey renkler, şekiller ve sevgi,” diyordu. “Kardeşlik ve paylaşılan mutluluk!”
Doya doya eğlendikten sonra hepsi, mışıl mışıl uykuya geçti. Gökyüzü yavaş yavaş mor ve lacivert tonlara büründü, yıldızlar titreyerek aydınlatıyordu. Bir yandan da, uyku öncesi masal dinler gibi, ormana cesurca ve sevgiyle dolu arkadaşlık hikayeleri anlatıyordu. Ve en sonunda, hep birlikte tatlı mı tatlı bir ninniyle uykuya geçtiler: “Hush, hush, uyusun minik kalpler, sevgiyle ve mutlulukla…”
