Bir zamanlar, güzel bir ormanın içinde, renkli ve pofuduk bir Kel Oğlan yaşardı. O, minik bir ağaç yaprağı gibi yeşil renkteydi ve yüzünde her zaman tatlı bir gülümseme olurdu. Kel Oğlan’ın en büyük hayali, arkadaşlarıyla birlikte eğlenmek ve birlikte güzel şeyler öğrenmekti.

Bir sabah, Kel Oğlan uyandı ve güneş parlak bir şekilde pırıl pırıl saçıyordu. Hop hop hop hop diye zıpladı (yaşasın sabah!), ve ilk dostu olan Mavi Tavşan ile buluştu. Tavşan, yumuşacık tüyleriyle, gökyüzü gibi mavi ve çok tatlıydı. “Günaydın, Tavşan! Bugün ne yapalım?” dedi Kel Oğlan. Tavşan, gülümseyerek “Hadi renkleri keşfedelim! Bugün 3 ve 4 yaş masalları ile eğlenelim, tık tık tık!” diye cevap verdi.

İkili oderilerle ormanın derinliklerine doğru giderken, şıp şıp şıp şıp diye nehirden su geldi. Bu suyun sesi çok güzel, dinginleştirici ve huzur vericiydi. Ormanın köşesinde, Pofuduk Kaplumbağa ve Minik Baykuş da onları bekliyordu. Kaplumbağa, renkli kabuğuyla çok yavaştı ama yavaş olmak da çok güzel, zamanla her şey yoluna girer dedi.

“Merhaba arkadaşlar!” diye seslendi Kel Oğlan. “Hadi birlikte yeni şeyler öğrenelim! Mesela, sayı saymayı ve renkleri!” Kaplumbağa, vız vız vız dedi gibi, “Bir, iki, üç… rengarenk” ve baykuş da “Şekil şekil! Kare, daire, üçgen!” diye şakacı şakacı gösterdi.

Ormanın içinde şıp şıp suyla oynarken, küçük bir çiçek sepeti fark ettiler. Çiçekler öyle tatlı ve renkliydi ki, kırmızı, sarı, mavi ve mor renkler vardı. “Bakın!” dedi kel Oğlan, “İşte bu, doğanın en güzel hediyesi. Paylaşmak ve sevgiyle bakmak çok önemli!”

Biraz sonra, tatlı tatlı mışıl mışıl uyuyan kelebekler uçarak üzerlerine kondu. Bu kelebeğin kanatları da renkliydi, tam bir gökkuşağı gibi. “En güzel renk kazansın diye” diye şaka yaptı Kel Oğlan. “Hadi, hep birlikte şarkı söyleyelim!”

Hep beraber şarkı söylerken, hop hop hop diye zıpladılar ve güzel güzel güldüler. Gün sonunda, güneş yavaşça batarken, hepsi bir arada oturdular ve birbirlerine yardım etmenin, paylaşmanın ne kadar önemli olduğunu anlattılar. “Hep birlikte olmak çok güzel!” dedi Kel Oğlan.

Gökkuşağı gibi renkli ve neşeli gün bitti. Evlerine dönerken, herkes çok mutlu ve huzurluydu. Artık uyku zamanıydı. Kel Oğlan, en sevdiği ninniyi söyledi: “Tatlı rüya, renkli rüya, huzurla uyu sevgili minik. Gözlerini kapat, düşler dünyasına dal, sabah yeni maceralara uyan!”

Ve masal burada sona erdi. Uyku öncesi masallarla, hayalleriniz de en güzel rüya gibi rengarenk olsun. İyi uykular, tatlı rüyalar…