Masal Oku © 2026. Tüm hakları saklıdır.

Masal Oku – Çocuk Masalları – Uyku Hikayeleri

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Nazlıcan Masallari
  4. »
  5. Nazlıcan ve Renkli Macera Yolu

Nazlıcan ve Renkli Macera Yolu

- - 4 dk okuma süresi
2 0

Bir varmış, bir yokmuş, güzel mi güzel, sevimli mi sevimli bir köyde, nazlı mı nazlı, tatlı mı tatlı bir kız çocuğu yaşarmış. Adı Nazlıcanmış, o kadar sevimliymiş ki herkes onu çok severmiş. Bir gün Nazlıcan, büyük bir gülümsemeyle uyanmış ve hemen odasının penceresinden bakmaya başlamış. Tık tık tık, bütün ev renkli kuşlar cıvıldaşmış. O gün o kadar güzelmiş ki havada şıp şıp şıp yağmur damlaları bile pırıl pırıl parlıyor, güzel doğa uykusundan uyanıyormuş gibiymiş.

Nazlıcan, kahvaltısını yaparken, annesine “Ben yeni bir macera yolu yapacağım!” demiş. Annesi gülümseyerek, “Ne kadar tatlı hayallerin varmış, tatlı kızım! Ama önce dişlerini fırçəlamalısın ve elini yıkamalısın. Hop hop hop, güzel bir gün geçirebilirsin!” demiş. Sonra Nazlıcan, odasındaki büyük sepetine renkli taşlar, şekiller ve küçük oyuncaklar toplamış. Bu oyuncaklar, onun en iyi arkadaşlarıymış.

İşte o gün, Nazlıcan evinin bahçesine küçük bir yol yapmaya karar vermiş. Yolun en güzel renkleri olacakmış: Kırmızı, mavi, yeşil ve sarı! Minik hayvan dostlarıyla birlikte çalışmaya başlamış. Bir yanda Kedi Mırmır, neşeyle tık tık tık diye yumuşak ayaklarıyla toprağı kazarken, diğer yanda Minik Tavşan Hop Hop hop hop diye zıplıyormuş. Ayrıca, Cici Sincap da renkli yapraklar toplamış.

Yol yaparken, Nazlıcan “Paylaşmak çok güzel!” demiş. Çünkü arkadaşlarıyla birlikte olunca hep daha çok eğlenmiş. Bir yandan da, diğer arkadaşlarıyla birlikte şekil yapmayı öğrenmiş: üçgen, kare, yuvarlak! Doğa ve hayvanlara sevgiyle bakmayı da öğrenmiş, çünkü her şeyin birbirine bağlı olduğunu anlamış. Mesela, yapraklar, ağaçlar ve kuşlar onun için çok önemliymiş.

Yol tamamlanınca, Nazlıcan ve arkadaşları, renkli taşları ve şekilleri kullanarak, büyük bir güneş ve bulutlar çizemişler. Kocaman bir gülümseme ile “İşte bizim macera yolumuz!” demişler. Sonra herkesin kullandığı isimleri ve sayıları hatırlayıp, “bir, iki, üç…” diye saymaya başlamışlar. Ve yarışmışlar: kim en hızlı sayabilir, kim en güzel şekil çizebilir! Hep birlikte oynamışlar, gülmüşler, eğlenmişler.

Akşam olunca, Nazlıcan yorulmuş ama çok mutluymuş. Annesi onun yanına gelmiş ve “Bugün çok güzel şeyler öğrendin, değil mi?” diye sormuş. Nazlıcan da gülümserken, “Arkadaşlarım sayesinde renkleri, sayıları ve paylaşmayı öğrendim!” demiş. Bu tatlı günün sonunda, Nazlıcan yumuşacık bir ninni ile uykuya dalmış: “Uyku her zaman güzel rüyalar getirir sana, tatlı ve mutlu uykularla dolarsın ana. Şıp şıp şıp, yıldızlar takar şapkalarını, sabah yeni maceralarla uyanırsın yine, duydun mu canım?”

İşte böyle, sevgiyle, paylaşmayla ve doğayı seven nazlı mı nazlı küçük kızımızın mutlu macerası sona ermiş. Tık tık tık, uyku zamanı gelmiş ve güzellikler içinde rüya görmeye başlamış. Bu hikaye, çocuk masalları ve uyku öncesi masal için harika bir örnekmiş. Her zaman sevgiyle ve neşe ile dolu kalalım!

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir