Bir zamanlar, çok sevimli ve renkli minik hayvanlar vardı. Bu hayvanlar, güzel bir bahçede yaşardı. Bahçenin dört köşesinde farklı renkler ve şekiller vardı. Bir hansacı çalışadım hele yıkama, şıp şıp şıp! Günlerde, minik tavşan Tiki, en yakın arkadaşlarıyla oyun oynamayı çok severdi. Tiki’nin en sevdiği şey, renkli çiçekleri ve sayı saymayı öğrenmekti.
Bir sabah, Tiki ve arkadaşları, birlikte tık tık tık adımlayarak bahçede yürüdüler. Hop hop hop zıpladılar! Yanlarına minik kelebek Lila geldi ve parlak kanatlarını hızla çırparak ses çıkardı: “Vız vız vız!” Lila, onlara güzel bir gizemli hikaye anlattı. “Bahçenin ortasında, büyülü bir ağaç varmış. Bu ağaç, tüm hayvanlara ve çocuklara mutluluk verir. Ama onun sihri, paylaşınca ortaya çıkar!”
Çocuk masalları ve eğitici masallar arasında en sevilenleri, arkadaşlık ve paylaşmanın değerini anlatır. Minik hayvanlar, hemen fikri anladılar. Birlikte, bahçedeki en güzel meyveleri topladılar ve paylaştılar. Mışıl mışıl uykuya dalmadan önce, hepsi sıcacık bir ninniyle uykuya daldılar: “İyi uykular, tatlı düşler, rüya gibi güzel geceler…”
O günden sonra, minik hayvanlar ve çocuklar, her gün bahçedeki gizemli ağaca gittiler. O, onları sevgiyle, oyunla ve paylaşmayla mutlu etti. En sevdiğim şey, küçük hayvanların renkleri ve sıralamalarıyla öğrendikleri yeni şeylerdi. Mesela, “bir, iki, üç!” diyerek mutlulukla saydılar ve öğle güneşinde şıp şıp şıp suyla yıkadılar yüzlerini.
Ve bu masal, sevgiyle, sabırla ve paylaşmakla bitti. Minik dostlar, hep birlikte şarkı söyleyerek uykuya daldılar. Ucuccuk uyusun, tatlı rüyalar görsünler, diyerek…
İşte böyle, küçük kalpler, sevgiyle ve neşeyle yaşadılar. Her gece, ay ve yıldızlar, onlara en güzel hayalleri ve güzel uykuları gönderdi. Pof pof pof! Hoşça kalın, minik kahramanlar. Tatlı rüyalarla, sevinçle ve mutlulukla yaşayın!
