Minik Renkler ve Gizemli Orman Macerası

Güneş parlarken, minik mavi kuş uçarak havada süzülüyordu. “Tık tık tık!” diye kanadını çırparak, yüksek dallara kondu. Kuş çok mutlu, çünkü yeni bir arkadaş keşfetmişti. O arkadaş ise minik sarı tavşandı. Tavşan hop hop hop zıplayarak “Pof pof pof!” dedi. “Merhaba! Benim adım Maviş ve senin adın ne?” diye sordu kuş. “Benim adım Sarı” dedi tavşan ney Ney’le gülümseyerek.

Kardeşler gibi olan Maviş ve Sarı arkadaş oldular. Birlikte ormanın renkli yollarında yürüyüşe çıktılar. Yol boyunca kırmızı, mavi ve yeşil yapraklar “Vız vız!” diye uçuşuyordu. O kadar güzel renkler vardı ki, çocuklar gibi parlıyordu ortalık. “Vay vay vay! Ne kadar çok renk var!” dedi Kuş. “Dünyamız çok renkli, değil mi?” dedi Tavşan. İşte bu sırada, ormanın içinde küçük, aynı zamanda şirin bir kelebek gördüler. Kelebek, kanatlarını hafifçe çırpıp “Şıp şıp şıp!” diye su gibi uçuşuyordu. Çok tatlıydı!

Kelebek onlara “Siz çocuklar! Siz de her gün şıp şıp su gibi gülümseyin. Renkleri sevgiyle paylaşın!” dedi. Minik kelebek, yanında birbirinden güzel yaklaşık 3 tane şekil de gösterdi: bir daire, bir kare ve bir üçgen. “Her şekil farklıdır, ama hepsi güzeldir” dedi. Bu güzel sözleri duyunca, Maviş ve Sarı bir daha “Hop hop hop!” neşe ile zıpladılar. Çünkü öğrendiler ki, paylaşmak ve sevgiyi göstermek ne kadar güzelmiş.

Ormanın sonunda bol bol meşe palamudu ve tatlı meyve vardı. Kardeşler gibi arkadaşlar, birlikte el ele tutuşup “Tık tık tık!” diye yürüyüş yaptı. Aynı zamanda, yeni öğrendikleri şekillerle birlikte, renkli taşlar toplayıp onları arkadaşlarına gösterdiler. Gün batarken, gökyüzü turuncu ve pembe oldu. Uçan kuşlar “Mışıl mışıl” uykuya daldı. Minik tavşan ve kuş, hep birlikte uyku öncesi şarkı söyleyerek, güzel rüyalara yol aldılar.

İşte bu sevimli macera, çocuklara doğanın güzelliklerini sevmeyi, paylaşmayı ve arkadaşlıkla mutlu olmayı öğütledi. O gün, ormanın en güzel günüydü. Renkler ve sevgiyle dolu, hep mutlu yaşandı. Uyumaya hazır olan minik kalpler, tatlı tatlı uyudular. Ah, ne güzel rüya! Herkes “Vız vız!” diyerek, mutlu ve huzurlu uykuya daldı. Güzel rüyalarda, yeni maceralarla buluşmak üzere, tatlı uykular olsun çocuklar…”