Bir zamanlar küçük bir kasaba vardı. Bu kasabada minik, sevimli bir çocuk yaşardı. Adı Kel’di. Kel, çok neşeli ve meraklıydı. O, canlı renklere bayılırdı. En sevdiği renk mavi ve sarıydı. Bir gün Kel, ormanın içinde yürüyüş yaparken yeni arkadaşlar edindi.
Tık tık tık! Kapı zili çaldı ve Kel, kapıya koştu. Kapının önünde küçük bir kuş vardı. Kuşun tüyleri mavi ve pıt pıt pıt diye öterek şarkı söylüyordu. “Merhaba, ben Maviş! Seninle arkadaş olmak isterim!” dedi. Kel, çok mutlu oldu. “Hoş geldin, Maviş!” dedi.
Sonra yanına minik bir tavşan geldi. Tavşanın adı Pof pof pof! Çok tatlı ve beyazdı. “Ben Pof! Yardım ederim ve oynamayı çok severim!” dedi. Kel büyük bir gülümsemeyle “Hoş geldin, Pof!” dedi.
Tam bu sırada, kapının diğer tarafında bir köpek belirdi. Köpek çok tatlı ve kahverengiydi. “Ben Hop Hop! Koşmayı çok seviyorum!” dedi. Kel, Hop Hop’a “Seni de seviyorum!” diye seslendi.
Dostlar hızla oynadılar. Önce küçük bir tekerlek döndürdüler. Tık tık tık! Birlikte saydılar: “Bir, iki, üç!” Herkes birbirine yardım etti ve çok güldüler. Bu, paylaşmanın en güzel yanını gösteriyordu.
Sonra, biraz güneş hava yüzlerini ısıttı. Minik dostlar birlikte zıp zıp zıp zıpladılar ve renkli yapraklar topladılar. Pof pof pof, “Haydi, biraz daha toplayalım!” dedi. Kel, “Sabırlı olalım, sonra hepsini birlikte sayarız,” diye ekledi.
Yolda yürürken, güzel bir çiçek bahçesine rastladılar. Renkler çok parlaktı. Sarı, kırmızı, mor ve turuncu! “Güzel renkler! Doğayı seviyoruz!” diye haykırdılar. Maviş, “Her gün bir parça doğayı korursak, güzel bahçemiz hep böyle kalır,” dedi.
Akşam olunca, güneş yavaş yavaş battı. Dostlar, güneş battıkça morali yüksek tuttu ve yavaşça evlerine döndüler. Hepsi arkadaşlığı ve doğayı sevmenin önemini anlamıştı.
Yatmadan önce Kel, arkadaşlarıyla eğlenceli ve sevgi dolu bir ninni söyledi: “Uykucu kuşlar uçar, tatlı rüyalar görür. Sevgiyle, paylaşmayla, güzel günler olur.” Hepsi uykuya daldı, güzel rüyalar ve mutlulukla dolu ufuklarda.
İşte böylece, Minik Kel ve renkli arkadaşları, sevgi ve yardımın ne kadar kıymetli olduğunu öğrendi. Her yeni güne yeni umutlar ve güzel maceralarla başlarlar.
Mutlu ve huzurlu uykular, tatlı rüyalar, sevgili dostlar!
