Bir zamanlar, güzel mi güzel bir ormanda, sevimli hayvanlar yaşardı. Bu ormanda, Pufi minik tavşan, Mık Mık küçük kedi, Tıp Tıp minik kuş ve Pof Pof tatlı sincap vardı. Bu dörtlü, her gün yeni şeyler öğrenmek ve eğlenmek için ormanın içlerine doğru yürürlerdi.

Bir sabah, güneş tertemiz doğmuş, kuşlar cıvıl cıvıl öterek ‘tık tık tık’ diye alarm çalar gibi dikkatleri çekmişti. Pufi, ilk önce hop hop hop zıplayarak uyanmış, ‘Ne kadar güzel bir gün!’ diye seslenmiş.

İşte o gün, arkadaşlar dışarı çıkıp ormanın gizemli ve renkli dünyasını keşfedeceklerdi. Mık Mık, minik patileriyle toprağı kazarken, ‘Vız vız’ diye uğurböcekleri uçuşuyordu. Tıp Tıp, minik kanatlarını çırpıp ‘Fış fış’ sesleriyle bağırmış, ‘Bugün yeni renkler göreceğiz!’ diye heyecanlanmış.

İkili birlikte yürürken, Pufi bir anda büyük bir taşın üzerinde durdu. ‘Burada çok güzel bir gökkuşağı görebiliriz,’ dedi. Arkadaşlar, ‘Evet, evet!’ diye bağırdılar ve hızla gökkuşağını görmek için koştular. Nefes nefese, ama çok mutlu oldular çünkü her yeni renk ve şekil, onlara bir şeyler öğretiyordu.

Ormanda ilerlerken, karşılarına güzel mi güzel bir çiçek bahçesi çıktı. Çiçekler, farklı renklerde, yuvarlak ve şapkalı gibi şekillerdeydi. Sincap Pof Pof, yaprakların arasından seslenmiş: ‘Paylaşmak çok güzeldir! Bu çiçekleri beraber keşfediyoruz ve her biri çok özel.’ diye seslenmiş.

Büyük bir ağaç altında oturup, su içerken, Tıp Tıp küçük kuş, ‘Bani bana, el yıkamalıyız. Temiz olmak, hem sağlık hem de mutlu olmak demektir!’ diyerek şakacıca gülmüş ve arkadaşlarına da anlatmış. Hepsi beraberce ellerini yıkayıp, temizlik yapmanın ne kadar önemli olduğunu öğrenmişler.

Sonra, arkadaşlar ormanın en güzel ve en büyük çiçeklerini toplamaya karar vermişler. Mık Mık, sevgiyle, ‘Her şeye değer verdikçe, orman daha da güzel olur,’ demiş. Bu güzel ve paylaşımcı maceralarından sonra, huzur içinde el ele tutuşup, ailelerine dönmüşler.

Yolculuk sonunda, arkadaşlar ‘şıp şıp şıp’ sesiyle, geceye uygun bir uyku öncesi masal ile rüya diyarına yelken açmışlar. Renkli ve sevgi dolu ormanın, tatlı arkadaşlıkların şarkısıyla, herkes mutlu muvlyu yatmış. En sonunda, her gece olduğu gibi, minik hayvanlar tatlı bir ninniyi dinlemişler: ‘Tatlı rüyalar gör, huzurla uyu, sevgiyle kal…’

Ve hepsi ormanın sessiz ve güzel uyku ve sevginin sıcaklığında, mutlu ve huzurlu uyumuşlar. Gökkuşağı gibi renkli, dostluk dolu rüyalarda, maceraları devam etmiş…