Bir zamanlar, minik bir köyde “Kel Oğlan” adında sevimli bir çocuk yaşardı. O, hiç tüyü olmayan, yüzü pof pof pof görünen, ama kalbi çok güzel olan bir çocuktu. Günlerden bir gün, Kel Oğlan ormanın içinde rengarenk bir çiçek bahçesine rastladı. Çiçekler öbek öbek, parlak renklerle doluydu. Hem çok güzel hem de çok eğlenceliydi!

Tık tık tık diye küçük adımlarla ilerlerken, yanından şıp şıp şıp şıp akan minik bir dere aktı. Dere sesine hayran kalan Kel Oğlan, hop hop hop diye zıpladı, o kadar sevindi ki! Dere kenarında, yumuşacık bir mavi peri gördü. Peri, küçük kanatlarıyla vız vız vız ses çıkarıyordu. “Hoş geldin, Kel Oğlan!” dedi peri, “Bugün sana en eğlenceli ve en öğretici macerayı gösteriyorum!”

Peri, Kel Oğlan’a ilk olarak şekil ve renkleri anlatmaya başladı. “Bak, bu kırmızı bir elma, ve bu da yuvarlak bir top.” dedi peri, “Haydi, sen de bir şekil seç!” Sandalyeye oturdu, ve yüksek sesle, “Hop hop hop! İşte şeklim!” diye güldü. Kel Oğlan, sevgiyle periyle paylaşırken, aynı zamanda yeni şeyler öğreniyordu.

Sonra, peri küçük hayvan arkadaşlarını tanıttı ona. Bir minik sarı kuş, zıp zıp zıplıyordu. Bir tavşan ise pamuk gibi yumuşacıktı. Kel Oğlan, “Vız vız, uçup giden kuş, çok güzel!” dedi ve ona sevgiyle baktı. Diğer hayvanlar da ona arkadaş olmak istedi, ve hep birlikte şıp şıp şıp şıp akan suyun yanına oturdular.

Öğle güneşi biraz daha yükselirken, peri Kel Oğlan’a bazı önemli işaretler gösterdi. “Biliyor musun, suyu kirletmemek çok önemli. Doğayı sevdiğin zaman, bu güzel bahçe hep renkli kalır!” dedi peri, “Yardım etmek, paylaşmak ve sabretmek en güzel arkadaşlık yollarıdır.”

İşte o gün, Kel Oğlan ve sevimli arkadaşları, eğlenirken aynı zamanda doğayı sevmenin ve paylaşmanın değerini öğrendi. Gün batarken, gökyüzü turuncu ve pembe renklere büründü. Kel Oğlan, yeni arkadaşlarıyla buluştuğu için çok mutluydu.

Ve sonra, küçük bir uyku vakti geldi. Renkli çiçekler pof pof pof uyuyor, hayvanlar mışıl mışıl yatıyordu. Kel Oğlan, başını yastığına koydu ve tatlı bir ninniyle uykuya daldı: “Uyu uyu güzel çocuk, rüya gibi hayaller kur. Renkler içinde dans et, sevgiyle uyan her sabah…”

İşte böyle, Kel Oğlan’ın tatlı ve öğretici macerası bitti. Yarın yeni maceralar onu bekliyor, ama artık tatlı hayalleriyle mutlu ve huzurlu uyuyacak.