Bir zamanlar, küçük ve sevimli bir çocuk vardı. Adı Kel Oğlan’dı. Kel Oğlan, parlak sarı saçları ve büyük mavi gözleriyle herkesin sevdiği bir çocuktu. O, çok şeker bir çocuktu, ve en çok da renkleri çok severdi!

Bir sabah Kel Oğlan, odasının penceresinden dışarı baktı. Gözleri pırıl pırıl, mutlu mutlu gülümsüyordu. “Hadi bakalım!” dedi, “Bugün yeni şeyler keşfedeceğim!” Hop hop hop diye zıpladı.

İşte o zaman, bahçede minik bir kelebek vardı. Kelebek, renkli kanatlarını çırpıyordu. Kelebek vız vız diye uçarken, Kel Oğlan ona seslendi: “Merhaba kelebek! Sen ne kadar renkli ve güzel bir kelebeksin! Gel, benimle biraz gez.”

Kelebek, küçük kanatlarıyla “fış fış” diye uçuştu ve Kel Oğlan’la birlikte bahçedeki çiçeklere kondu. Bahçede sarı, kırmızı, mavi ve mor çiçekler vardı. Çiçekler, rengarenk yapraklarıyla “şıp şıp” diye su içiyordu. Kel Oğlan, “Ne kadar canlı ve güzel renkler var!” dedi.

O zaman, tatlı ve tombul bir tavşan çıktı ortaya. Tık tık tık diye zıplarken büyük kulaklarıyla “hop hop hop” yapıyordu. Tavşan, Kel Oğlan’a: “Merhaba! Ben de bu renkli Bahar gününü çok seviyorum! Paylaşmak ve arkadaş olmak çok güzel.” dedi.

Mavi gökyüzüne baktıklarında, güneş “ışıltı ışıltı” parıldıyor, her yerde mutluluk saçıyordu. Birkaç dakika sonra, sevimli bir kelebek ve tavşan, Kel Oğlan’a yardım etmeye karar verdiler. Birlikte, bahçedeki en büyük ve en parlak çiçeği keşfettiler; o çiçek, renkli yapısıyla dikkat çekiyordu.

Kel Oğlan, arkadaşlarına bakarak dedi ki: “Büyük ve güzel şeyler yapmak için, arkadaşlarımı paylaşmak ve birlikte olmak gerek!” ve sonra hep birlikte güldüler, eğlendiler. Mışıl mışıl uyku zamanı gelmişti.

Sonra, Kel Oğlan, en sevimli hayvan arkadaşlarına sarılarak, yumuşacık yastığına uzandı. Gözleri kapandı ve tatlı tatlı uykuya daldı. “Tık tık tık”, “hop hop hop” ve “pof pof pof” sesleriyle hoşça kal, güzel rüyalara doğru yol aldı.

Dünyanın en güzel çocuk masalları, uyku öncesi masal ve eğitici masallar ile, rüya gibi renkli ve sevgi dolu günler Kel Oğlan’la başladı. Gülümseyerek uykuya daldı, mutlu ve huzurlu bir dünya onu bekliyordu. Mutlu son.