KARAGÖZ – (Perdenin arkasından bağırarak girer) Hêêêy Hacivatım! Neredesin bre kel kel kafalı filozof, yine kahvede mi nutuk atıyorsun?
HACIVAT – (Zarif zarif süzülerek) Estağfurullah Karagöz’üm, ben nutuk atmam, irfan dağıtırım. Sen hâlâ o koca göbeğinle kapıdan geçebiliyor musun, yoksa yine yan mı dönüyorsun?
KARAGÖZ – Yan dönüyorum ne yapayım, kapılar daraldı Hacivat! Eskiden kapıdan geçerdim, şimdi kapıdan geçiyorum ama duvarlar da beni sıkıyor. Bu ne iştir?
HACIVAT – Karagöz’üm, duvarlar sıkmıyor, sen şiştin! Biraz diyet yapsan ya. Mesela “ketojenik” diyorlar şimdi, ekmek yok, börek yok, sadece et yiyeceksin.
KARAGÖZ – Et yiyeceğim de, etin fiyatını gördün mü sen? Bir kilo kıyma almış başını gidiyor, dolarla yarışıyor! Ben de dana oldum zaten, niye bir de et yiyeyim?
HACIVAT – Aman Karagöz’üm, dolar demeyelim, içimiz kararıyor. Bak dün televizyonda dediler: “Ekonomi uçuyor!”
KARAGÖZ – Uçuyor mu? Benim cüzdanım da uçtu ama ters yöne! Cebimde kalan son bozuk parayı kuş sandım, öttü gitti!
HACIVAT – Sabret Karagöz’üm, devlet büyüklerimiz çalışıyor. Yakında her şey düzelecek, asgari ücret artacakmış.
KARAGÖZ – Artacak da ne kadar? Geçen sene “Bin lira artacak” dediler, bin lira arttı ama markete gidince iki bin lira eksik geldi! Bu nasıl matematik Hacivat?
HACIVAT – Karagöz’üm, senin matematiğin bozuk. Yeni ekonomi modelinde enflasyon diye bir şey yok, sadece “fiyat güncellemesi” var.
KARAGÖZ – Güncelleniyor güncelleniyor da benim maaşım hâlâ Windows 95’te kaldı be kardeşim!
HACIVAT – Aman sus, şimdi “ekonomik tetikçi” derler bize. Konu değiştirelim. Sen bu kripto paraları duydun mu?
KARAGÖZ – Duymaz mıyım! Komşunun oğlu “doge” almış, köpek oldu zengin! Ben de aldım bir tane “shiba inu, iki gün sonra baktım köpek ölmüş, para da gömülmüş!
HACIVAT – Karagöz’üm, senin elin uğursuz galiba. Ne alsan batıyor.
KARAGÖZ – Uğursuz değil Hacivat, fakirim ben fakir! Uğur olsa cebimde dururdu.
HACIVAT – Peki madem fakirsin, niye her gün kahvede okey oynuyorsun?
KARAGÖZ – Okey oynamıyorum Hacivat, umut oynuyorum! Belki bir el açılır da çiftetelli oynarız diye…
HACIVAT – (iç çeker) Of Karagöz’üm of, seninle uğraşılır mı yahu… Haydi perdeleri kapatalım, millet de bizim gibi fakirleşmesin.
KARAGÖZ – Kapat kapat, zaten elektrik faturası geldi, perdeyi de yakarız artık sobada!
İKİSİ BİRLİKTE – Perdeler kapansın, gönüller açılsın! KARAGÖZ – (son anda) Aman Hacivat, faturayı sen öde ha! HACIVAT – Yine mi bennnnn?! (Tokadı yiyip uçarak çıkar)

