Bir zamanlar, çok tatlı mı tatlı, minik mi minik, kel oğlan adında bir çocuk vardı. Kel oğlan’ın en sevdiği şey, renkli dünyayı keşfetmekti. Bir sabah, pof pof pof adımlarla uyanıp, gülümseyerek arkadaşlarını ziyarete çıktı. Tık tık tık kapıyı çaldığında, sevimli bir tavşan çıktı karşısına. Tavşanın tüyleri çok yumuşacıktı ve beyazdı, en sevdiği renk beyazdı. Tavşan “Merhaba, Kel Oğlan! Bugün yeni renkler keşfediyoruz. Hadi gel, bize katıl!” dedi. Hop hop hop diye sevinçle koştular.

Yol boyunca, mışıl mışıl uyuyan bir kedi gördüler. Kedi yine uyukluyordu, tık tık tık diye minik kedicik uyanmaya çalıştı. Kel oğlan “Kediciğim! Renkli dünyayı görmek ister misin?” diye sordu. Kedi hafifçe sırıttı ve ”Evet, evet!” dedi. O da onların arasında renklerin peşinden koştu. Bu macera sırasında Kel Oğlan, “Arkadaşlar,” dedi, “Paylaşmak çok güzel. Mesela, ben en sevdiğim kırmızı rengi sizinle paylaşmak istiyorum!”

Yolculukları sırasında, gökyüzü çok güzel mavi ve sarı renkler taşıyordu. Bu renkler, uçağa binmiş gibi neşeyle sallar gibi sallanıyordu. Birden, yumuşak tüyleriyle düşükten uçan bir kuşla karşılaştılar. Kuş “Şıp şıp şıp,” diyerek parlak kanatlarıyla onları selamladı ve “Kalbinizi güzel renklerle doldurun,” diye mırıldandı.

Güneş, hafifçe kızıl renkte parıldarken, arkadaşlar birbirlerine gülümseyerek vız vız bir araya geldiler. O anda, Kel Oğlan düşündü; “Çocuklar, hep birlikte olunca, renkler daha parlak olur ve hayat çok daha tatlı!” dedi. Bu yüzden, herkesin fikrini dinlediler, birlikte sevdikleri renkleri paylaştılar. Mesela, yeşil yaprakların, mor çiçeklerin ve turuncu meyvelerin güzelliğine hayran oldular.

Ve sonunda, saatlerce oynadıktan sonra, Kel oğlan ve arkadaşları evlerine döndüler. Güneş battığında, gökyüzü güzel pembe ve mor renklerle boyanmıştı. Arkadaşlar birbirlerine “Teşekkür ederim,” dedi ve sıcacık bir duygu ile evlerinin yolunu tuttular. Onlar, her zaman renkleri sevmenin ve paylaşmanın ne kadar güzel olduğunu öğrendiler. Tık tık tık, hop hop hop ve pof pof pof… Bu mutlu gün, tatlı rüyalara dönüştü.

İşte böylece, Kel Oğlan ve arkadaşları, renkli ve sevgi dolu bir dünya yaşamayı öğrendiler. Her gece, rüya gibi masallarda buluşup, mutlu mesut uyudular. Şimdi, sen de sevgiyle ve paylaşmakla dolu rüyalara dal! Gözlerini yavaşça kapa ve sakin sakin uyu. Tatlı rüya, tatlı dünya…