Bir varmış, bir yokmuş. Renkli bir ormanda, küçük bir tavşan olan Mırmır yaşarmış. Mırmır, yumuşacık beyaz tüyleri ve uzun kulaklarıyla çok sevimliymiş. Her sabah uyanır uyanmaz *hop hop hop* diye zıplar, ormanın en güzel seslerini dinlermiş.

Bir gün, Mırmır çok mutlu bir gün geçirmeye karar vermiş. Yanında en iyi arkadaşları Pofuduk kedi, Şıp Şıp kaplumbağa ve Vızır vız arı varmış. Onlar birlikte *tık tık tık* diye koşup, *şıp şıp şıp* suyla oynamışlar. Ormanın renkleri de çok güzelmiş; sarı, mavi, kırmızı ve yeşil….

Bir sabah, Pofuduk kedi yeni küçük bir oyuncak kutusu bulmuş. Kutunun içinde parlayan renkli taşlar varmış. Pofuduk hemen paylaşmak istemiş ve arkadaşlarına güzel bir sürpriz yapmış. *Mışıl mışıl* uyuyan arı Vızır vız teklif etmiş: “Hadi, hep birlikte bu renkli taşları kullanalım ve ormanda bir oyun alanı yapalım!” Ama önce herkes biraz sabretmiş ve sırayla oynamış.

Oyunu çok sevmişler ve sonunda kocaman bir taşlı yol yapmışlar. Mırmır uzun kulaklarıyla *fış fış* diye zevkle zıplamış. Sonra, kaplumbağa Şıp Şıp yavaş yavaş yürümüş, ama dayanıklı ve dikkatli olduğu için en sağlam taşı seçmiş. Bu arada, arı Vızır vız, havada dolaşarak *vız vız* uçuşlar yapmış, çocuklara mutluluk getirmiş.

Günün sonunda, hepsi çok mutluymuş. Birlikte paylaşmak ve yardım etmek onları daha da yakınlaştırmış. Bu güzel günü hatırlarken, herkes birbirinin fikrine değer vermeyi öğrenmiş. *Tık tık tık* diyerek, en iyi arkadaşlar olarak vedalaşmışlar. Çocuklar da bu eğitici masaldan çok şey öğrenmiş: paylaşmak, sabretmek ve doğayı sevmek önemliymiş.

İşte, güzel renkler altında, ormanın en tatlı arkadaşlıkları böyle başlamış. Her gece, küçük uyku masalını dinlerken, hayalinde renkli ve mutlu ormanlar canlanırmış. Geceleri *pof pof pof* uykuya dalarken, tatlı bir ninni söylemişler: “Uyku meleği *_şıp şıp_* getirir seni, rüya bahçesine götürür, uykuya dalarsın kızım, uykuya dalarsın yavaş yavaş…”

Ve hepsi mutlu, huzurlu bir şekilde uykuya dalmış. Orman, minik arkadaşlarının güzellikleriyle hep renkli kalmış. Bir daha her gece, mutlu ve sevgiyle uykuya yatmışlar, tatlı rüya görmüşler. Gökkuşağı gibi parlak ve güzel günler devam etmiş. Geceleri, yıldızlar *şıp şıp* parılırken, sevgi ve paylaşma her zaman orada kalmış…