Bir zamanlar, işte çok tatlı mı tatlı bir ormanda, küçük ve sevimli bir tavşan yaşardı. Adı Miki’ydi. Miki’nin en sevdiği şey, arkadaşlarıyla birlikte oynamaktı. Günlerden bir gün, Miki evinden çıktı ve **hop hop hop** diye zıplamaya başladı. Gözleri pırıl pırıl, sevinçle doluydu.

Ormanda, ona bir sürü arkadaş vardı: Çiko adında minik bir kaplumbağa, Puf adında renkli bir kelebek ve Şıp şıp adında şirin bir su samuru. Hepsi çok neşeliydi ve birlikte oynamayı çok severlerdi. Bir gün, güzel bir **güneş ışığı** ve hafifçe esen **rüzgar** eşliğinde, arkadaşlar yeni bir maceraya atılmaya karar verdiler.

İşte çocuk masalları arasında en sevilen şey bu: yeni ve eğitici bir macera! Birlikte yürürken, Puf kelebek *vız vız* diye uçuştu ve birkaç renkli kanat gösterdi. “Hadi bakalım,” dedi Puf, “sıradaki sürpriz **şıp şıp** şıp olan su sesiyle gelir!”

Arkadaşlar, neşeyle zıplarken, büyük bir kayaya ulaştılar. Kayanın üstünde küçük, tatlı mı tatlı bir kuş vardı. Kuş, **şırıldayarak** “Merhaba yavrular!” dedi. Ona **sarı**, **kırmızı** ve **mavi** renklerdeki tüyleri çok güzel görünüyordu. Kuş, onlara doğanın **şıp şıp** ne kadar harika olduğunu anlattı. “Her renk farklı bir güzel şey,” dedi kuş. “İşte **sayılar** ve **şekiller** de doğada hep yan yana olur. Mesela, şu **üç** **kare** taşlar, şu **iki** **yarım** ay şekli ise…” dedi.

Macera devam ederken, arkadaşlar **tık tık tık** diye küçük bir dere kenarına geldiler. Dere çok **mırıldanıyordu** ve **fış fış** sesler çıkarıyordu. Miki, “Burada **el yıkama** zamanı!” diye sevindi. Hep birlikte, ellerini **şıp şıp** yıkadılar ve **sağlıklı** kalmak için **düzenli** temizliğin önemini öğrendiler.

Sonra, arkadaşlar kaydıraktan kaymaya başladı. Birisi **pof pof pof** diye kayarken, diğerleri onları izledi. Bu sırada, renklerin ve sayıların güzel anlatımıyla, **dünyanın** ne kadar **renkli** ve **şekilli** olduğunu fark ettiler. Çok **mutlu** oldular!

Güneş batarken, arkadaşlar yuvalarına döndü ve **şıp şıp** su sesiyle doğayı dinlediler. Miki, “Ne güzel bir gün geçirdik,” dedi. “Hem **paylaşmayı**, hem **sabretmeyi** öğrendik. En güzel şey, sevgi ve dostluk!” diye seslendi.

Ve gece olunca, hepsi **mışıl mışıl** uykuya daldı. Renkli hayvanlar ve minik kuşlar, **tatlı ninniler** söyleyerek, masal tadında **mutlu son** ile uyudular. İyi uykular, tatlı rüyalar, ve sonsuz arkadaşlıklarla dolu bir dünya…