Bir zamanlar, rengarenk bir ormanda tatlı bir tavşan vardı. Bu tavşanın ismi Pufi’ydi. Pufi, pof pof pof hop hop hop diye zıplamayı çok severdi. Ormandaki tüm hayvanlar onunla arkadaş olmaktan çok mutluydu.

Bir gün Pufi, ormanın ortasında büyükçe bir meşe ağacının altında oturmuştu. O sırada, minik bir sincapsı burun buruna getirdi ve “Vız vız vız!” diye uçan arıyı seyretmeye başladı. Arı, yüzüne tık tık tık diye dokundu. Pufi gülümseyerek “Şıp şıp şıp!” diye su içti. Çok hoşuna gitti!

Sonra, Pufi’nin en iyi arkadaşı sevimli bir karınca geldi. Karınca, minik ayaklarıyla yavaş yavaş yürüyordu ve “Dişlerimizi fıs fıs fıs fırçalayalım!” dedi gülümseyerek. Pufi, “Evet, aynen öyle! Sağlıklı ve parlak dişler için, her gün fırçalamalıyız!” diye cevap verdi.

Ormandaki başka bir arkadaş, renkli bir kelebek, uçarken “Şıp şıp şıp!” diye çiçekten çiçeğe geçti. Gözleri parlaktı ve güzel renkleriyle herkesin dikkatini çekiyordu. Kelebek, “Renklerimiz çok güzel! Ama paylaşınca daha güzel olur!” dedi ve kanatlarını hafifçe çırparak arkadaşlarına katıldı.

Bir gün, Pufi ve arkadaşları orada top oynuyordu. Top, yumuşacık ve büyükçe bir çiçek yaprağıydı. O kadar güzel ve büyük ki, hepsi aynı anda “Tık tık tık!” diye topa vurdu. Top, hop hop hop diye zıpladı ve yine arkadaşlarının yanına geldi. Üç tane küçük kıvrık kuş, üst üste “Pof pof pof!” diye uçuştu ve gülüştüler.

Ormanın ortasında büyükçe bir gölet vardı. Hepsi “Şıp şıp şıp!” diye suyla oynamaya başladı. Su serin ve neşeliydi. Pufi, “Su içmek ve oynamak çok güzel! Birlikte olmak daha da eğlenceli!” dedi.

Her gün, ormandaki arkadaşlar, renkli yapraklar ve güzel çiçekler arasındaki dostluğu kutlamaya devam etti. Birlikte gülüp, oynadılar ve paylaştılar. Bu güzel ormanda, sevgi ve dostluk büyüdü, büyüdü.

Ve sonunda, hepsi yumuşacık bir yastık gibi sevgiyle sarıldı. Uykuya dalarken, tatlı bir ninni gibi “Hooop hopp, mışıl mışıl, tatlı rüyalar…” diye söylendi. Gözleri kapanıp, güzel rüyalara yelken açtılar.

İşte böylece, renkli ormandaki herkes mutlu ve neşeliydi. Onların paylaştıkları sevgi ve dostluk, hep yaşadı ve büyüdü. Gökkuşağı gibi parlak ve umut dolu günler hep sürdü. Hadi, şimdi gözlerini yummanın ve tatlı rüyalara dalmanın zamanı… iyi uykular, tatlı hayaller…