Bir zamanlar, Renkli Ormanın ortasında küçük ve tatlı bir köy varmış. Bu köyde, Pıtır Pıtır adında minik bir kelebek yaşarmış. Pıtır Pıtır çok meraklıymış ve her gün yeni şeyler öğrenmek istermiş. Günlerden bir gün, ormanın en büyük ağacının dibinde arkadaşlarıyla buluşmuş. Bu arkadaşlar: Pof pof pof adında tombul bir tavşan, şıp şıp şıp adında minik bir su kaplumbağası, ve hop hop hop adında cesur bir serçe imiş. Hadi bakalım, beraber keşfe çıkalım demişler. Tık tık tık adım adım ilerlerken, renkler ve şekillerle dolu güzel bir dünya görmüşler. Ağaçlar yeşil ve büyük, çiçekler mor ve sarı, taşlar ise parlak ve yuvarlakmış. Pıtır Pıtır, “Ne kadar güzel!” diye seslenmiş. Tık tıktık sesleriyle daima beraber hareket etmişler. Bir yandan da “Vız vız vız” diye uçuşurken, minik kelebek kendini çok mutlu hissetmiş. Biraz ileride, küçük bir gölet başlamış. “Hadi suya bakalım!” demiş Pof pof pof. Şıp şıp şıp su kaplumbağası, “Dikkatli olalım, su çok güzel ve serin,” demiş. Bu sırada serçe Hop hop hop uçarken, “Paylaşmak çok güzel,” diye bağırmış. Hepsi birlikte suyun şıp şıp sesini dinlemiş. Sonra büyükçe bir yaprak görmüşler ve ona tık tık tık atlamışlar. Birlikte oyun oynarlarken, “Sabretmek de önemli,” demişler. Birlikte gülüp eğlenirken, etraflarındaki doğayı sevmişler. Öğrenmişler ki, arkadaşlık, paylaşma ve yardım etme, en güzel şeymiş. Gün batarken, hepsi birbirine sarılmış ve mutlu olmuşlar. Pıtır Pıtır, “Her zaman arkadaşlarım ve doğa güzel,” diye mırıldanmış. İşte bu güzel masal, sevgiyle ve mutlulukla sona ermiş. Tatlı tatlı uykuya dalmadan önce, herkes kendi en sevdiği rengi düşünmüş ve derin bir uykuya mışıl mışılmiş. Hadi bakalım, şimdi uyku zamanı. Zzz… Zzz… Zzz…
