“Baslik”: “Nazlıcanca’nın Renkli Ormanı Macerası”,
“Hikaye”: “Bir varmış, bir yokmuş… Çok tatlı, minik bir tavşan olan Nazlıcanca, büyük ve renkli ormanda yaşarmış. Nazlıcan’ın yumuşacık bıyığı ve parlak beyaz tüyleri varmış. O, en iyi arkadaşlarıyla birlikte yaşarmış. Bu arkadaşlar arasında kocaman ve yumuşacık kulakları olan Minik Kedi Pofik, neşeli ve parıltılı kanatlarıyla minik kelebek Nili, ve rengarenk derisiyle güzel bir salyangoz Maviş varmış. **Hop hop hop!** Bugün büyük bir macera günüymüş! Nazlıcanca, arkadaşlarına seslenmiş: “Hadi bakalım, hep birlikte renkli ormana tık tık tık yürüyelim!””
“Yol boyunca **fış fış** nehirden su içerken, Nazlıcanca ve arkadaşları **şıp şıp** suyun akışını izlerken gülümsemişler. Minik kediciği Pofik, “Bu su çok temiz! Paylaşmak güzelmiş,” demiş. **Vız vız** arıların vızıltısıyla, doğanın sesleriyle içleri neşe dolmuş. Ormanın derinliklerinde, farklı şekillerde ve renklerde meyveler görmüşler ve çok mutlu olmuşlar. Mesela **kırmızı ve yuvarlak** elmalar, **sarı ve uzun** muzlar ve **turuncu ve küçük** portakallar! Nazlıcanca “Aferin! Renkler çok güzel, değil mi?” diyerek arkadaşlarını övmüş.”
“Sonra, geniş ve yemyeşil bir çimenlikte oturmuşlar. Bu sırada Nili, kanatlarını çırparak “Bakın! Ne kadar çok çeşit var,” demiş. Bir yandan **pof pof pof** neşeyle hop hop hop zıplarken, diğer yandan paylaşmayı öğrenmişler. Bir arkadaşlarına “Gelin, hep birlikte paylaşalım,” diye seslenmiş. **Tık tık tık!** Herkes küçük küçük meyvelerden almış ve **ishır şır** tadına bakmış. Bu paylaşım ve birlik ruhu onları çok mutlu etmiş. Nazlıcanca “Birlikte olmak en güzeli!” diye haykırmış. Bu güzel anlar, onlara “Sabretmek ve paylaşmak ne kadar önemli,” mesajını vermiş.”
“Ormanın sonunda güzel ve büyük bir çiçek tarlası varmış. Çiçekler **şıp şıp** gibi suyla nemlenmiş ve rüzgarla **ıssıı** sallanıyormuş. Nazlıcanca ve arkadaşları, en sevilen şekil ve renkleri keşfederken, kendi yeteneklerini ve doğayı sevmenin önemini anlamışlar. Maviş, “Her çiçek farklı, değil mi? Ama hepsi çok güzel,” diyerek şöyle eklemiş: “Doğa bizim en büyük arkadaşımız!” Gün batarken, **mışıl mışıl** uyku köşelerine çekilmişler. Nazlıcanca, nazikçe şarkı söylemiş: “Uyku zamanı, tatlı rüyalar… Mutlu ve renkli bir dünya, bizimle olsun bu gece…”. Her biri huzur içinde, **pof pof pof** uyumuş, güzel rüyalara dalmışlar.”
“Ve böylece, Nazlıcanca ve arkadaşları, eğlenceli ve öğretici masallarla, sevgiyle, paylaşmayla, doğayı korumayla dolu bir günü kapatmışlar. **Hop hop hop!** Yıldızlar parıldarken, uyku öncesi tatlı nağmeler eşliğinde huzur içinde uyuyakalmışlar. Sabah güneş doğduğunda, yeni maceralara hazırmışlar!Mutlu ve sevgi dolu kalpleriyle, en güzel çocuk masalları ve uykudan önceki masal zamanı burada sona ermiş. **İyi uykular, tatlı rüyalar…**”
}
