Bir varmış, bir yokmuş. Çok tatlı, renkli bir ormanda, küçük bir tavşan varmış. Bu tavşanın adı Pırıltı’ymış. Pırıltı, yoğun sarı tüyleriyle ormanın en neşeli tavşanıymış. Bir gün, Pırıltı ormanın derinlerine doğru hop hop hop zıplarken, karşısına kocaman sevimli bir sincap çıkmış. Sincap’ın adı Zıpzıp’mış ve onun da kıpkırmızı kabuğu varmış.

Pırıltı, “Merhaba Zıpzıp! Bugün çok güzel. Renklerimiz de ne kadar canlı! Şu mavi gökyüzü, yeşil ağaçlar, turuncu yapraklar… Tık tık tık! Doğa ne kadar harika!” demiş. Zıpzıp da gülümseyerek, “Evet, Pırıltı! Doğa bizi seviyor. Bütün renkler, şekiller ve sayıların farkında olmalıyız. Mesela, şu yuvarlak meyveye bak! Bir, iki, üç… doğa bize saymayı da öğretiyor!”

Hemen yanına sevimli, yumuşacık bir tavus kuşu konmuş. Kuşun adı Pofpof’muş ve görmüşsün, pof pof pof sesiyle çok tatlıken, onun parlak mavi ve yeşil renkleri varmış. Pofpof da, “İşte bakın! Renkler, şekiller ve sayılar bunlar! Ama en önemli şey, paylaşmak ve yardım etmek,” demiş.

Çocuk masalları içinden akıllarına gelen başka arkadaşlar da varmış. Bir kedi yavrusu, bir bal arısı ve küçük bir kelebek hepsi beraber, renkleri ve sayıları öğrenirken, el yıkama ve diş fırçalama alışkanlıklarını da öğreniyorlarmış. Bir kedi yavrusu, “Mışıl mışıl uyuyabilmek için, önce ellerimizi yıkamamız ve tık tık tık dişlerimizi fırçalamamız lazım!” diyormuş.

Ormanda, her gün olduğunu gibi, şimdi de pof pof pof sesiyle, arkadaşlar yeni şeyler öğreniyorlar ve birlikte çok güzel vakit geçiriyorlarmış. Birlikte, su içmeden önce hop hop hop su içip, şıp şıp şıp sesleriyle yıkıyorlarmış, hem de çok eğlenerek!

Bir gün, Pırıltı ve arkadaşları büyük bir sayısal kule yapmışlar. Renkli taşlarla, yuvarlak, kare ve üçgen şekiller kullanarak, en yüksek kuleyi yapmaya karar vermişler. Tık tık tık taşı dizip, hop hop hop heyecanla kulelerini inşa ederken, dayanışmanın ve paylaşmanın güzelliklerini öğrenmişler.

Hepsi mutlu mesut, birbirlerine yardım ediyorlarmış. En sonunda kuleyi tamamlamışlar ve “Şıp şıp şıp” suyla dolu küçük bir havuzun içine atlamışlar. Çok gülmüşler, eğlenmişler ve demişler ki, “Doğa ve arkadaşlık, en büyük hazinemiz!”

İşte böyle sevgili minik dostlar, doğayı sevgiyle, renklerle, şekillerle ve sayılarla öğrenmek çok önemli. Birlikte paylaştıkça ve yardım ettikçe arkadaşlıklar güçlenir. Şimdi, en tatlı ninniyle uykuya dalma zamanı: “Uyuyun tatlı yavrular, rüyalarda buluşalım. Gözlerim kapanırken, sevgiyle uyuyalım. Şıp şıp şıp, pof pof pof, mutlu ve sağlıklı kalalım. Geceniz huzurlu, rüyalarınız tatlı olsun,”

İyi uykular, sevgili çocuklar! Renkli ve mutlu rüya dünyasında görüşmek üzere…