Bir zamanlar, Renkli Orman adında çok güzel bir yer vardı. Bu ormanda, sevimli hayvanlar yaşardı ve her gün yeni arkadaşlıklar kurarlardı. Bir gün, minik tavşan Maviş, büyük sarı çiçeklerin altında hop hop hop zıplıyordu. Maviş’in en sevdiği şey, arkadaşlarıyla paylaşmaktı. Vız vız arıların uğultusu ve şıp şıp akan küçük dere, bu eğlenceli günü daha da neşelendirdi.

Maviş, arkadaşlarıyla birlikte ormanın içinde şarkı söyleyerek koştu. Gözleri parıldıyordu ve neşesi pof pof pof! “Hooop!” dedi ve arkadaşlarına seslendi. “Hadi, yeni bir oyun oynayalım!” Minik kaplumbağa Tonton, yavaş ama güvenilir bir dosttu. O da gülümseyerek “Elbette!” dedi ve arıya yardım ederek onu ağaçtan indirmeye çalıştı.

Oyun saatinde, küçük sincap Şirin ve kelebek Lila da katıldı. Şirin, renkli yapraklar topladı ve hepsi birlikte saymaya başladı. “Bir, iki, üç…” sayarken, gözleri parıldıyordu. Lila ise zarif kanatlarıyla uçarak, her çiçekten çiçek seçip arkadaşlarına gösterdi. “Vız vız!” diye arılar uçuşuyor, “Şıp şıp!” dereye su aktıkça su sesi çıkıyordu.

Birden, Maviş biraz düşünceli oldu. Dostları ona bakınca, Maviş mutlu bir sesle: “Arkadaşlar, biliyor musunuz? Renkli Orman’da her renk ayrı bir duyguyu gösterir. Kırmızı sevgi, mavi huzur, yeşil ise doğa sevgisini anlatır!” dedi. Bu sözleriyle hepsi çok mutlu oldular. Çünkü, renkleri ve doğayı sevmek, onların en güzel sırrıydı.

Sonra, arkadaşlar bir ağaca tırmandı. O sırada, küçük bir kuş cıvıldayarak onlara katıldı. “Cık cık!” dedi ve renkli tüyleriyle sevgi ve neşeyi gösterdi. Herkes gülümseyerek, “Paylaşmak çok güzel!” diye düşündü. “Tık tık tık!” diyerek, yeni sırlar ve oyunlar icat ettiler.

Güneş yavaş yavaş batarken, hepsi yumuşacık yastıklar gibi yapıştı. Sevgiyle, paylaşmanın ve doğayı korumanın önemini tekrar hatırladılar. Maviş, arkadaşlarına baktı ve dedi ki: “Hadi, güzel rüyalara dalalım. Renkli Orman’da her zaman sevgi ve dostluk var. Uyku zamanı; gözlerini kapa ve mışıl mışıl uyu!”

Tüm hayvanlar birlikte, tatlı tatlı uykuya daldılar. Sık sık “pof pof pof” dercesine derin nefesler aldılar. Ve her biri, rüya gibi bir dünyada gördükleri neşeli ve renkli maceraları düşündü. Renkli Orman’da sevgi ve mutluluk hiç bitmez. Tatlı rüyalara, güzel uyku saatlerine ve neşeli dostluklara… Hoşça kalın, tatlı çocuklar! Yarın tekrar güzel bir gün olacak.