Bir zamanlar, güzel mi güzel, renkli bir ormanda dört sevimli arkadaş yaşardı. Bunlar, Pamuk (bembeyaz ve yumuşacık), Mavi (parlak ve mavi sirin bir kuş), Sarı (göz alıcı altın rengi bir köpek) ve Pofuduk (puf puf yumuş yumuş küçük bir tavşancık). Bu dört arkadaş, birlikte çok şarkı söyler, zıp zıp zıp oynar ve ormanın en güzel macerasını yaşarlardı.
Bir gün, ormanda yeni bir şey keşfettiler: parlak mı parlak, rengarenk taşlar! Oooh, taşlar gerçekten gökkuşağı gibi parlardı. “Tık tık tık!” diye sevinçle zıpladılar. Pofuduk, “Bunları paylaşalım mı?” dedi. Mavi kuş ise “Hadi bakalım, paylaşmak çok güzel bir şey!” dedi. O kadar mutluydular ki, taşların her birini arkadaşlarıyla birlikte toplamaya karar verdiler.
Yolda ilerlerken, Sarı köpek “Bakın! Renkli çiçekler var!” dedi. Çiçekler, kırmızı, sarı, lila ve yeşil renklerdeydi. “Hi!” diye seslendiler, “Ne kadar güzel renkler bunlar!” Pamuk, “Çiçekler kadar renkli arkadaşlarım var!” dedi. Çiçeklerin yanında, küçük bir fıs fıs şırıltısı duyuldu: “Fış fış!” Suyun şırıl şırıl akmasıyla birlikte, minik bir su pınarı vardı. “Burada su tık tık tık akıyor!” dedi Mavi.
Arkadaşlar, ormanın en güzel alanına ulaştıklarında, bir ağaçta güzel meyveler gördüler. Kırmızı elmalar, sarı armutlar ve mor üzümler! Pofuduk “Hadi, yiyelim!” dedi. Birlikte, yavaşça, sabırla meyveleri toplamaya başladılar. “Yumm yumm!” diyerek afiyetle yediler. Bu, paylaşmanın en güzel haliydi.
Sonra, hoş bir rüzgar esti ve saçlarını hafifçe savurdu. “Hooop hop hop!” diye zıpladılar. Gün batarken, arkadaşlar birbirlerine “Ne mutlu ki arkadaşız!” dediler. “İyi ki paylaştık, iyi ki buradayız!” dediler, gülümsediler.
Akşam olunca, herkes evine döndü, ama unutmadan, güzel bir ninni gibi… “Tatlı uykular, tatlı rüyalar, sevgiyle uyuyun, dostlarım…” dedi. Ormanın en güzel hayvanları, sevgi ve paylaşma ile dopdolu, mutlu bir uyku çektiler. Ve böylece, renkli ormanda mutlu mesut yaşadılar, her gün yeni maceralar ve neşe dolu saatler.
Uykularında bile tatlı sözcükler ve mutlulukla dolup taşan bu güzel ormanda, dostluk ve sevgi hep birlikte büyüdü. Birlikte güzel şeyler yapmak, en büyük hazinemizdi. Hem küçükler hem büyükler, her zaman sevgiyle, sabırla ve paylaşmayla yaşamayı öğrendiler. Hop hop hop, şıp şıp şıp, pof pof pof – hayat ne kadar güzel!…
