Bir varmış, bir yokmuş, çok tatlı bir ormanda *pır pır pır* uçan kelebekler varmış. Bu kelebekler çok sevimliymiş, renkleri *kıvrı kıvr* dönermiş. Ormanın içinde yaşayan Minik Tavşan Mavi, çok meraklıymış. Bir gün, *hop hop hop* hoplaya zıplaya, ormanın en renkli yolunu takip etmiş.

Minik Mavi, yolda *tık tık tık* küçük bir kuşla karşılaşmış. Bu kuş, sarı ve turuncu renklerdeymiş, adı Pırıltı. Pırıltı *vız vız vız* öterek, “Merhaba Minik Tavşan! Bugün çok güzel, değil mi?” demiş. Minik Mavi gülümsemiş, “Evet! Renkler, şekiller ve arkadaşlar gerçekten çok güzel!” diye cevaplamış.

Yolda yürürken, yanlarına *fış fış* su sesleri eşliğinde Zıp Zıp adında bir kurbağa gelmiş. Zıp Zıp *hop hop* zıplayarak, “Size yardım edebilirim! En güzel çiçekleri gösterebilirim!” demiş. Minik Mavi ve arkadaşları hemen kabul etmiş.

Dışarıda *şıp şıp* su damlalarıyla ıslanan çiçekler, mor, sarı, kırmızı ve mavi renklerdeymiş. Çiçekler, *pıt pıt* yapraklar ve *vız vız* arılarla dolu. Arkadaşlar, çiçekleri ve arıları çok sevmiş. Zıp Zıp, “Haydi, beraber şarkı söyleyelim!” demiş. Hep birlikte *la lalala* diyerek şarkı söylemişler.

Bir süre sonra, *pof pof pof* polen toplayan, küçük ve sevimli bir kelebek olan Lila ile karşılaşmışlar. Lila, “Siz gerçekten çok güzel arkadaşlarısınız. Birlikte çok eğleniyorsunuz!” demiş. Bu sözler, __gözleri parlayan__ minik arkadaşlara, paylaşmanın ve birlikte olmanın güzel olduğunu göstermiş.

Ormanda *tık tık tık* yeni arkadaşlar tanımaya devam ederken, güneş *şıp şıp* ısıtıyormuş. Öğle olmuş, ve arkadaşlar biraz dinlenmek istemiş. Hep birlikte *mışıl mışıl* uyumuşlar, rüya görecekleri *puf puf* bulutlar gibi hayaller kurmuşlar.

Uyanınca, ormanın en yüksek ağacının tepesine çıkmışlar. Renkli yapraklar ve şekil şekil bulutlar arasında *fış fış* kuş cıvıltıları varmış. Minik Tavşan Mavi, “Ne kadar güzel, değil mi arkadaşlar? Bu doğa bizim en büyük arkadaşımızdır!” demiş. Nasıl paylaşmayı, sabretmeyi ve doğayı sevmenin ne kadar önemli olduğunu öğrenmişler.

Gün sona ererken, *hop hop* ve *pof pof* zıplayarak birbirlerine veda etmişler. Artık uyku zamanıymış, ve arkadaşlar, güzel hayallerle dolu uykulara *şıp şıp* düşmüşler. En sevdiğiniz ninniyi söylerken, bu renkli or possessiondeki arkadaşlar da size *la lalala* diyerek eşlik etmek istiyorlar.

Böylece, ormanda mutlu ve sevgiyle dolu bir gün sona ermiş. Pencereden dışarı bakarken, yıldızlar *pıt pıt* parıldıyormuş. Mutlu uykular ve tatlı rüyalar, sevgili çocuklar! İyi geceler, tatlı uyuyun. *Ninnn ninnn*…