Gökçe ve Renkli Bulutlar Ülkesi
Bir zamanlar küçük ve sevimli bir kız çocuğu vardı. Adı Gökçe idi. Gökçe çok meraklıydı ve her zaman yeni bir şeyler öğrenmek isterdi. Günlerden bir gün, büyük ve parlak güneşin altında, gökyüzüne baktı. “Tık tık tık!” dedi, aslında gökyüzünü keşfetmek istiyordu.
Bir anda, gökyüzünden minik, renkli bir bulut düştü. Bulut, yumuşacık ve pof pof pof gibi görünüyordu! Gökçe çok sevindi. “Hop hop hop!” diye zıpladı. Bu sevimli bulut ona gülümseyerek “Merhaba! Ben Renkli Bulutlar, seni gökyüzünde görmek hiç sıkıcı değil!” dedi.
Gökçe, Renkli Bulutlar ile arkadaş oldu. Birlikte gökyüzünde uçmaya başladılar. Renkli Bulutlar, çeşitli renklerdeydi. Kırmızı, mavi, sarı ve yeşil… Tık tık tık! Birbirlerine öpücükler gönderirken, gökyüzü daha da güzel görünüyordu. Gökçe, “Saymak çok güzel! Bir, iki, üç!” dedi ve sayıların eğlenceli olduğunu fark etti.
İşte bir anda, yanlarındaki sevimli bir tavşan belirdi. Bu tavşanın adı Pamuk’tu. Pamuk, bembeyaz ve yumuşacıktı. “Fış fış!” diyerek su içti. Gökçe, “Pamuk, bizim yeni arkadaşımız!” dedi. Pamuk, mutlu bir şekilde zıpladı ve “Pof pof pof!” diye mutluluğunu gösterdi. Onlar, birlikte gökyüzünde, renkli bulutların altında oynamaya devam ettiler.
Bir başka sevimli arkadaşları ise, minik bir kelebekti. Minik kanatlarıyla uçup uçup duruyordu. Kelebek, renkli ve şıktı. “Şıp şıp!” sesleriyle çiçekten çiçeğe konuyordu. Gökçe, “Doğayı seviyorum!” diyerek, diğer arkadaşlarına katıldı ve onlara “Paylaşmak çok güzelmiş!” dedi.
Gökçe ve arkadaşları, gökyüzünde bir tur atıp soyut şekiller ve renkler gördüler. Bir yandan da, “Dikkatli olalım!” diye uyardılar. Çünkü, bazen gökyüzünde çok güzel bulutlar ve renkler olur. Ama en önemli şey, arkadaşlarınla birlikte olmak ve paylaşmaktı. “Tık tık tık!” diye gülerken, gözleri parıldıyordu.
Güneş batmaya başlayınca, Gökçe, Renkli Bulutlar ve arkadaşları, gökyüzünün en güzel köşesine oturdular. Renkler yavaş yavaş soldu ve gece geldi. Gökçe, “Hadi, uyku zamanı!” dedi ve arkadaşlarıyla birlikte mutlu, tatlı bir ninni söylemeye başladı:
Minik kalpler uykuya dalar,
Rüya görür, mutlu yarınlara.
Hadi şimdi, gözler kapanır,
Güzel arkadaşlıklar sonsuza kadar!
Şıp şıp şıp! Şıp şıp şıp! Sürecek rüya sanki,
Gökçe ve arkadaşları, huzur içinde uykuya daldılar. Gökçe, kendini sevgiyle sarmış, arkadaşlarının sıcacık ahenkleriyle mutlu olmuştu. Her sabah yeni maceralar ve güzel arkadaşlıklar onları bekliyordu!
