Bir zamanlar, mavi gökyüzü altında, küçük ve sevimli bir kedi olan Gökçe yaşardı. Gökçe, kelimeleri çok severdi ve en çok “tık tık tık” diye sesleri beğenirdi. Bir gün, bahçede oynarken büyük ve renkli baloncuklar görmüş. “Hop hop hop!” diye neşeyle zıpladı.
Baloncuklar, parlak kırmızı, sarı, yeşil ve mor renklerdi. “Vız vız!” diye uçarak havada dans ediyorlardı. Gökçe, “Ne kadar güzel!” diye sevindi. Ama en çok, baloncukların içinden çıkan şirin mi şirin arkadaşları görmek istedi. Birkaç küçük baloncuk, yanına geldi ve “Pof pof pof!” dedi. Gökçe, sevinçle “Merhaba!” dedi.
Baloncuklar ve Gökçe, beraber nehir kenarında dans etti. Birlikte “şıp şıp!” su sesleri çıkardı. Ardından, minik bir kuş olan Minik, yanlarına geldi ve “Cik cik!” dedi. “Biz de size katılmak istiyoruz!” dedi Minik. Gökçe, sonra ormandan gelen dostlarını tanıtmak istedi. Bir başka sevimli hayvan, tatlı bir kaplumbağa çıktı ortaya. “Şıp şıp!” su damlalarıyla yürüyordu. Gökçe, “Hadi, hep beraber oynayalım!” diye dedi.
Oyun sırasında, Gökçe, arkadaşlarına “Paylaşmak çok güzel!” diye öğüt verdi. “Hep beraber oynarsak, daha çok eğleniriz!” diye ekledi. Arkadaşları onu dinledi ve hepsi gülümseyerek, “El ele verelim!” dedi. Birlikte, renkli çiçekler ve şekilli taşlar topladılar. “Birlikte güçlüyüz!” diye mırıldandılar ve “tık tık tık!” diye ses çıkardılar.
O akşam olunca, arkadaşlar herkes evine gitti. Gökçe, yavaşça yatmaya hazırlandı. Gökçe, “Uyku zamanı!” dedi ve yumuşak yastığına yattı. “Mışıl mışıl uyuyalım,” diye mırıldandı. Renkli baloncuklar ve arkadaşları onun hayalinde tekrar canlandı ve “hup hop hop!” diye zıpladılar. Sonra, Gökçe, güzel rüyalara daldı, mutlu ve huzurlu uyudu.
Bu masal, çocuk masalları ve uyku öncesi masal olarak, paylaşmanın ve arkadaşlığın önemini anlatır. Her zaman doğayı sev ve arkadaşlarına yardım et!
İşte böyle, küçük kalpler, sevgiyle ve neşeyle dolu bir gün daha bitti. Tatlı uykular ve güzel rüyalar! Pof pof pof, hadi şimdi gözlerini kapat, sakince uykuya dal!
