“Baslik”: “Renkli Ormanda Mini Dostlar ve Renkli Maceralar”,
“Hikaye”: “Bir zamanlar, güzel bir ormanda, renkli ve sevimli hayvanlar yaşardı. Bu hayvanlar hepsi çok arkadaşçılardı ve her gün yeni maceralara koşarlardı.
Günlerden bir gün, küçük kedi Mırıltı, parlak sarı ve beyaz tüyleriyle ormanın en neşeli kedisiydi. Mırıltı, hop hop hop zıplar, pof pof pof kuyruğunu sallar ve “Tık tık tık” diye neşeyle miyavlar, yeni arkadaşlar arardı.
Bu ormanda, prenses gibi davranan bir kaplumbağa Sisi, yavaş yavaş yürür ve “Şıp şıp şıp” su sesleriyle yürürken, herkes onunla vakit geçirmek isterdi. Sisi, en çok renkli taşları ve yumuşacık yaprakları severdi.
Bir gün, ormanın en tatlı tavşanı Pufi, büyük büyük gözleriyle sıçrayıp “Hop hop hop!” diye zıplarken, yanında sevimli bir kuş olan VızVız ve sevimli bir yaban tavşanı Pof pof pof vardı. Hepsi birlikte oynamayı ve yeni şeyler öğrenmeyi çok severdi.
Günler geçtikçe, mini dostlar yeni şeyler keşfetti! Mesela, renkli çiçekler ve şekil farklı yapraklar. Pufi, “Bir tane daha alalım mı?” diye sordu. Onlar paylaşmayı ve yardım etmeyi yineledi.
Bir gün, VızVız uçarken, tatlı bir sesle: “Kış geliyor, dikkat etmeliyiz” dedi. Tüm arkadaşlar, doğayı sevmenin ve temiz tutmanın ne kadar önemli olduğunu anladı.
Bazen, hepsi birlikte “Tık tık tık”, “Hop hop hop!”, “Pof pof pof” diye gülerken, birbirlerine yardım ederlerdi. En güzel şey ise, herkesin kendini mutlu ve güvende hissetmesiydi.
Akşam olunca, minik dostlar yuvalarına döner, annelerine yardım eder ve el yıkamayı unutmazdı. Dişlerini fırçalarken, “Şıp şıp şıp”, su sesiyle dişler parıldar ve sağlıklı olurdu.
Gün batarken, ormanın en sevimli dostları, yumuşacık bir ninniyle uykuya dalardı. Renkli dünyalarında çok güzel rüyalara yol alırlardı. Bu masal da burada biterken, herkes mutlu ve huzurlu oluyordu.
Ve böylece, küçük dostlar sevgiyle, paylaşarak ve yardım ederek, her gün yeni maceralara ve güzelliklere adım attı. Onların masalları, sevgiyle ve neşeyle dolu, en tatlı uyku öncesi masallardı. Böylece, en güzel rüyalara uyan çocuklar, rüya parkında mutluluklar içinde uyudular. Tık tık tık, hop hop hop, pof pof pof… Mutlu son!”
}