“Baslik”: “Renkli Ormandaki Sihirli Macera”,
“Hikaye”: “Bir varmış, bir yokmuş, minik bir ayıcık varmış. Bu ayıcık çok meraklıymış. Günlerden bir gün, ormanın en güzel çiçeklerini görmek için yola çıkmış. Hop hop hop! Tık tık tık! Ormanın içine daldıkça karşısına sevimli kuşlar çıkmış. Kuşlar ötmüş, vız vız vız! Ayıcık çok şaşırmış ve mutlu olmuş.nnOrmanın daha derinlerinde pof pof pof sesleriyle minik kaplumbağa yürüyormuş. Kaplumbağa yavaşça yürür, yavaşça konuşurmuş. Ayıcık ona: “Sen neden bu kadar yavaşsın?” demiş. Kaplumbağa gülümsemiş ve demiş ki: “Sabır çok önemli, yavrum. Her şey zamanla güzelleşir.”nnYolculuk boyunca ayıcık, kuşlar ve kaplumbağadan öğrenmiş. Renkli gökyüzü, mavi ve sarı renkler etrafını sarmış. Ayıcık çok sevmiş. “Bir, iki, üç!” diye saymış, sonra da “Dörd, beş!” demiş. Bu sayılar ona çok öğretmiş.nnBir anda karşılarına Mutlu Tavşan çıkmış. Tavşan hop hop hop yapmış ve demiş ki: “Paylaşmak çok eğlenceli! Eğer bana havuç verirsen, birlikte oynamaya devam ederiz.” Ayıcık sevmiş ve havuçları bölüşmüş. Bu paylaşmak demekmiş! Tavşan, “Dünyada sevmek ve paylaşmak çok güzel!” diye seslenmiş.nnOrmanın sonunda büyük bir şelale varmış. Şelale suyu şap şap şap akıyormuş. Ayıcık, kuşlar, kaplumbağa ve tavşan hep birlikte şelalenin önünde durmuşlar. “Ne kadar güzel!” demişler. Bu doğa onların en büyük hazinesiymiş.nnGünün sonunda, hepsi kendine bir yer bulmuş ve yataklarına girmişler. Ayıcık derin derin uyumuş, rüya içinde yeni maceralar hayal etmiş. Uyku öncesi masal böylece bitmiş, hepsi mutlu ve huzurlu uyumuş. Pof pof pof, şıp şıp şıp, mışıl mışıl…”)
}
