“Baslik”: “Kel Oğlan ve Renkli Dünyası”,
“Hikaye”: “Bir zamanlar küçük ve tatlı bir çocuk vardı. Adı Kel Oğlan’dı. Kel Oğlan çok meraklı ve sevgi doluydu. Bir sabah uyanınca gözleri parıldıyordu. Sesli ve neşeliydi: “Hop hop hop! Günaydın, güneş!” dedi.
Kel Oğlan’ın odası renkliydi. Duvarlarda mavi gökyüzü ve sarı güneşler vardı. Kel Oğlan yataktan sıçrayıp zıp zıp hopladı. “Tık tık tık! Bugün çok eğleneceğim!” diye sevindi.
Bahçede büyük ve renkli çiçekler vardı. Kırmızı, sarı, mor ve yeşil. Kel Oğlan, çiçeklere sevgiyle dokundu. “Fış fış! Çiçekler benim en güzel arkadaşlarım!” dedi.
O sırada, sevimli ve rengarenk tüylü tavşanlar çıktı gizlice. Onlar da zıp zıp zıp zıplayıp Kel Oğlan’a katıldı. Tavşanlar dedi ki: “Birlikte çok mutluyuz! Sen bize yardım et, arkadaş kalalım.”
Kel Oğlan, “Paylaşmak çok güzel!” dedi. Birlikte, renkli top ve küçük taşlar topladılar. Toplar birbirine tık tık tık! Oynamak çok eğlenceliydi.
Sonra, neşeli kuşlar şarkı söylercesine uçtu. Gökkuşağı renkleri gökyüzünü süsledi. Kel Oğlan ve arkadaşları, “Renkler ve sayıların ne kadar güzel olduğunu gördük!” diye sevindi.
Gün bitmek üzereyken, Kel Oğlan dişlerini fırçaladı. “Şıp şıp! Temiz dişler, sağlıklı gülüşler!” dedi. O ve dostları, yumuşacık yataklarına kıvrıldı.
Kel Oğlan, üşümemek için yorganını çekti ve tatlı bir ninni söyledi: “Mutlu, huzurlu ve sevgi dolu rüyalara uyan, küçük kahraman.”
Ve böylece, Kel Oğlan ve arkadaşları, her yeni güne sevgiyle başladılar. Gökkuşağının altında, masumca ve eğitici masallar anlatmaya devam ettiler.
Uyku öncesi masal keyfi sona erdi. Herkes mutlu uyudu. Pigım pigim! Uyku zamanı geldi! Tatlı rüya ve sevgiyle dolu saatler seninle olsun, küçük dostlar.”
}