Bir zamanlar, güzel ve renkli bir ormanda mini tatlılar yaşardı. Bunlar, minik mı minik, yumuşacık hayvanlar ve onları çok severek paylaşmayı öğrenirlerdi.
Ormanın en güzel yerinde, turuncu ve mavi yapraklar arasında, şıp şıp akan küçük bir dere vardı. Dere kenarında, nohut gibi tırtıklı anneler ve top şekli bir kuş vardı.
Pof pof pof, minik fare Mino ve onun en iyi arkadaşı, güzelçeşit bir kelebek, Maviş, ormanın içinde hop hop hop zıplardı. Mino, gökkuşağı renkleri sevdiği için gökyüzüne bakar ve der ki, “Ne kadar güzel renkler, değil mi Maviş?”
Bir gün, Mino ve Maviş tık tık tık ormanın derinliklerine koştular. Orada sarı ve kırmızı renkli çiçekler gördüler. Çiçekler, onlara “Paylaşmak ve sabretmek çok önemli,” diyordu.
Yol boyunca, küçük potin gibi gözüken sevimli bir kedi olan Pufi, yanlarında hop hop hop zıplayarak, kekik gibi kokusu olan yaprakları gösterdi. “Biliyor musunuz,” dedi, “doğa, bizim en büyük arkadaşımız. Ona iyi bakmak lazım.”
Birden, şık şık küçük bir su damlası, minik bir su şişesi gibi, yere düşüp fış fış sesleri çıkar. Mino, “Hadi,” dedi, “haydi hep birlikte yardım edelim, o güzel doğayı koruyalım!”
O anda, pof pof pof kelebek Maviş, güzelçeşit bir gülümseme ile, “Paylaşmak ve birlikte olmak, en güzel şeydir,” deyip, kanatlarını çırptı. Ormandaki herkes, sevgiyle birbirine destek oldu.
Akşam olunca, tüm hayvanlar ışıklar içinde, mışıl mışıl uykuya daldılar. Minik Mino ve Maviş, “Güzel ve renkli ormanımızda, sevgi ve paylaşmak var,” dediler. Renkler kadar güzel bir dünya, hep bizimle olsun diye söz verdiler.
Ve masal burada bitti, tatlı tatlı uykuya dalın…
“Uyku zamanı, küçük kalp,
Minik hayaller, büyürken
Renkler gibi parlak, sevgiyle desteklenir,
Pof pof pof, uyku güzel olur…”
